bugün
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri9
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak9
- eloande'ye zengin koca bulmak8
- aşık olmak12
- mimarlığı bırakmak13
- flörtü eleme sebepleri12
- erkeklerin iğrenç özellikleri22
- öğretmen maaşları18
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj19
- keki kabarmayan sözlük kızı30
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat12
- sözlükteki kızlar mı dışardaki kızlar mı10
- görüldü bile atmayan insan tipi17
- deniz gezmiş25
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek20
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor17
- eloande14
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması19
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek33
- allah yerine hızır'dan yardım istemek13
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek9
- anın görüntüsü10
- galatasaray16
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı30
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi12
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay15
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- düşün ki o bunu okuyor13
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni17
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks13
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- en yaşlı özelliğiniz10
- durduk yere tribe giren erkek17
- iğrenç bir his tarif et17
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- icardi19058
- bir türlü ısınmayan ayaklar11
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- sözlük kızlarının saç rengi9
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği8
entry'ler (719)
bir ideolojiye kendini ait hissetmek sadece o ideolojinin izin verdiği sınırlar çerçevesinde zihni, zekayı kullanmayı sağlar ve nitekim zeka sınırlandırılmış kendine sınırlar koymuş olunur.. oysa ki kendini bir ideolojiyle sınırlandırmamak geniş bir bakış açısı ve zekayı daha verimli daha geniş çerçevede özgürce kullanma fırsatı sağlar..
'imkansızı iste olsun' , 'inanmak başarmanın yarısıdır', 'zekanızı sınırlandırmayın' bu ve bunun gibi cümleler ilkokul çağından beri vurgulanmadı mı bize hep? daha sonra da 'bir ideolojiyle kendinizi kısıtlayın', 'seçim yapın' dediler; 'artık reşitsiniz' vs.. bu ve bunun gibi birçok çelişkilerle büyüdük, büyüyoruz..
insanın kendini sınırlandırması aslında bir nevi cezadır.. çünkü insanoğlunun doğasının
özünde sınırlandırmamak vardır kendini aslında. en basitinden düz mantıkla düşünürsek tarihe baktığımız zaman bütün devletlerin hep sınırları genişletme daha geniş alanlara yayılma isteği vardır.. peki neden? neden sınırlarını genişletmek istemişlerdir, kendilerini kısıtlamaktan ziyade? çünkü insanız ne de olsa manevi maddi daha da büyümek sınırlarımızı aşmak, gelişmek isteriz.. basitçe görüldüğü gibi kendini sınırlandırmak doğamızda yok aslında..
lakin ''bütün ideolojiler zararlı mıdır'' gibi bir düşünce de ayrı bir tartışma konusudur..
'imkansızı iste olsun' , 'inanmak başarmanın yarısıdır', 'zekanızı sınırlandırmayın' bu ve bunun gibi cümleler ilkokul çağından beri vurgulanmadı mı bize hep? daha sonra da 'bir ideolojiyle kendinizi kısıtlayın', 'seçim yapın' dediler; 'artık reşitsiniz' vs.. bu ve bunun gibi birçok çelişkilerle büyüdük, büyüyoruz..
insanın kendini sınırlandırması aslında bir nevi cezadır.. çünkü insanoğlunun doğasının
özünde sınırlandırmamak vardır kendini aslında. en basitinden düz mantıkla düşünürsek tarihe baktığımız zaman bütün devletlerin hep sınırları genişletme daha geniş alanlara yayılma isteği vardır.. peki neden? neden sınırlarını genişletmek istemişlerdir, kendilerini kısıtlamaktan ziyade? çünkü insanız ne de olsa manevi maddi daha da büyümek sınırlarımızı aşmak, gelişmek isteriz.. basitçe görüldüğü gibi kendini sınırlandırmak doğamızda yok aslında..
lakin ''bütün ideolojiler zararlı mıdır'' gibi bir düşünce de ayrı bir tartışma konusudur..
insanlara göre giyinmek çıplak gezmemek olumlu bir erdemdir. ama uzaylılara göre çıplak olmak o kadar da garip bir şey olmayabilir.
-hayri abi iniyo muyuz dünyaya?
+iniyoruz mahmut hazır 3,2,1 ...
-abi duuurrr!
+noldu lan yine amk!!
-abi külot, don neyim giyelim üstümüze başımıza
+niye lan?!
-abi ne bulsalar zikiyolarmış orda dayıoğlu söyledi kör kurşuna gitmeyelim sonra.
+oha lan çelik külot yaptıralım hemen bizim demirci cimşitten..
-tamam abi.
-hayri abi iniyo muyuz dünyaya?
+iniyoruz mahmut hazır 3,2,1 ...
-abi duuurrr!
+noldu lan yine amk!!
-abi külot, don neyim giyelim üstümüze başımıza
+niye lan?!
-abi ne bulsalar zikiyolarmış orda dayıoğlu söyledi kör kurşuna gitmeyelim sonra.
+oha lan çelik külot yaptıralım hemen bizim demirci cimşitten..
-tamam abi.
cezmi ersöz' ün nadide güzellikte şiirlerinden birini anımsatan söz öbeği.
SUSUYORSAM BiL Ki
Kıştı, çok ağır bir kış
Tren Bingölde yavaşladı,
durdu sonra, durdu zaman
sonra kalktı.
Pencereden baktık,
Rayların önünde kara batmış
bir adam vardı.
Düştü trenin önüne
o gitti, biz gittik.
Bizi Muş istasyonuna getirdi
bir gece
Adamın işi buymuş
çığ düşerken haber verirmiş
makinistlere
gecelerce, günlerce
trenlerin önünde yürürmüş.
Ve hiç konuşmaz,
hep susarmış
konuşursa çığ düşmesinden
korkarmış
içine atarmış yıllardır
biriken aşkına.
Ben de susuyorsam bil ki,
senin, benim önünden gidiyorum,
karlara bata çıka
trenlerin önünden giden
o adam gibi.
Susuyorsam bil ki
çığ düşmesin diye,
sana, bana aşkımıza
SUSUYORSAM BiL Ki
Kıştı, çok ağır bir kış
Tren Bingölde yavaşladı,
durdu sonra, durdu zaman
sonra kalktı.
Pencereden baktık,
Rayların önünde kara batmış
bir adam vardı.
Düştü trenin önüne
o gitti, biz gittik.
Bizi Muş istasyonuna getirdi
bir gece
Adamın işi buymuş
çığ düşerken haber verirmiş
makinistlere
gecelerce, günlerce
trenlerin önünde yürürmüş.
Ve hiç konuşmaz,
hep susarmış
konuşursa çığ düşmesinden
korkarmış
içine atarmış yıllardır
biriken aşkına.
Ben de susuyorsam bil ki,
senin, benim önünden gidiyorum,
karlara bata çıka
trenlerin önünden giden
o adam gibi.
Susuyorsam bil ki
çığ düşmesin diye,
sana, bana aşkımıza
düşünceli kızdır, israftan kaçınır, yanakları sıkılası öpülesi kızdır, balık etlisi makbuldür..
konuşma ve mesajlaşma dışında da birçok aletin görevini üstlenen telefondur..
fenadır anlatılmaz yaşanır..
radyasyondan etkilenmeyip 10 liralık ayakkabıyla ezilme duygusu *
bir bitkinin damarlarında tekrar birilikte olacaklarının farkında olmayan yağmur damlalarıdır...
en azından olduğu gibi ve doğaldır.. alışılmışın dışında her şey kötülenir çünkü koyunuz ve sürüler vardır. ot yemeye devam...
elektrikli süpürge sesi dinleyip rahmindeki o huzuru hala tadabiliyorum anneciğim anlatılamaz bir haz, duygu bu. tanrıyı anlamak gibi; kendinden, canından bir parça...
kağıt helva, elma şekeridir kardeşler, sizden çocukluğunuzdan birer parçalardır, candırlar can..
bu adam benim babam ...
konuşarak anlatamam bilirsin sana sevgimi, yazarak anlatmak kolaydır derler... ama yazarak anlatmak da mümkün değil ki sana olan sevgimi babam benim... ama sen anlarsın yine de beni, bilirim hissederim canım babam...
konuşarak anlatamam bilirsin sana sevgimi, yazarak anlatmak kolaydır derler... ama yazarak anlatmak da mümkün değil ki sana olan sevgimi babam benim... ama sen anlarsın yine de beni, bilirim hissederim canım babam...
beklentiyi sıfıra indirgemek kendini kabulleniştir, direnmemektir..
mevlana' nın yegane mesajlarından biridir kabullenmek ve sıfırlanmak insanın kendini bulması yolunda, tıpkı yeni yaratılacak bir melodi, bir müzik gibi önce sessizlik hakimdir ve bir anda o sessizlik içinden anlam bulur ortaya çıkar eşsiz melodi...
sessiz olmadan içini dinleyebilir mi insan? nasıl anlamlandırabilir kendini? kendini, içini dinlemeyen, anlamayan insan başkalarının uzantısı yansıması olmaya devam eder ve taklitçi bir yaşam biçimi sürdürür kendisi olamamıştır çünkü olduğunu sanmaktadır...
mevlana' nın yegane mesajlarından biridir kabullenmek ve sıfırlanmak insanın kendini bulması yolunda, tıpkı yeni yaratılacak bir melodi, bir müzik gibi önce sessizlik hakimdir ve bir anda o sessizlik içinden anlam bulur ortaya çıkar eşsiz melodi...
sessiz olmadan içini dinleyebilir mi insan? nasıl anlamlandırabilir kendini? kendini, içini dinlemeyen, anlamayan insan başkalarının uzantısı yansıması olmaya devam eder ve taklitçi bir yaşam biçimi sürdürür kendisi olamamıştır çünkü olduğunu sanmaktadır...
üçkağıtçı kantincidir muhtemelen.
o değil de ortaokul dönemlerinde kantine gidip de elinizi cebinize sokup şöyle bi karıştırıp bulduğunuz 2,3 kuruş bozukluğu heyecanla denkleştirip o nefis o muazzam tada sahip tostlardan 1 çeyrekcik almanın ağızda bıraktığı haz inanılmazdır;
içinde bildiğiniz 2 sucuk, bir minik kaşar parçası vardır belki efenim ama bir daha hayatınız boyunca o lezzette bir tost bulamazsınız istesenizde o orda kalmıştır o an, güzeldir, hoştur, çocuk olsak da yine yesektir...
o değil de ortaokul dönemlerinde kantine gidip de elinizi cebinize sokup şöyle bi karıştırıp bulduğunuz 2,3 kuruş bozukluğu heyecanla denkleştirip o nefis o muazzam tada sahip tostlardan 1 çeyrekcik almanın ağızda bıraktığı haz inanılmazdır;
içinde bildiğiniz 2 sucuk, bir minik kaşar parçası vardır belki efenim ama bir daha hayatınız boyunca o lezzette bir tost bulamazsınız istesenizde o orda kalmıştır o an, güzeldir, hoştur, çocuk olsak da yine yesektir...
-selam, ne haber, özlemiştim seni.
-selam ne haber, özlemiştin beni.
-selam ne haber, özlemiştim beni.
-selam ne haber, özlemiştim onu.
-selam ne haber, özlemiştin beni mi?
-selam ne haber, özlemiştim kendimi.
-selam ne haber, özlemiştim hepsi bu.
- mu?
-selam ne haber, özlemiştin beni.
-selam ne haber, özlemiştim beni.
-selam ne haber, özlemiştim onu.
-selam ne haber, özlemiştin beni mi?
-selam ne haber, özlemiştim kendimi.
-selam ne haber, özlemiştim hepsi bu.
- mu?
-ben senin beni sevebilme ihtimalinin, türevinin, kombinasyonlarının, bilinmeyen denklemlerinin cevabını gözlerindeki ışığın denize vuran yakamozunun berraklığı kadar istediğimi anlatmam için; gökyüzünün ortasında bir kuş gibi asil kanat çırpışlarının havada yaptığı kıvrımlar resimdeki fırça darbeleri gibi ne eksik ne fazla olduğu gibi tıpkı eli kulağa arkadan dolandırıp tutmak gibi soylu harflerin soyulmuş elbiseleri gibi sana dokunmak bir kuş gibi...
- ok. *
- omzuna kondum.
nasıl bakarsan öyle görürsün.. * *
- ok. *
- omzuna kondum.
nasıl bakarsan öyle görürsün.. * *
prezervatifi üreten fabrikadaki işçiyle aynı piyasaya fakat zıt etkiler yapma amacıdır..
üretici ve tüketici döngüsünün devamlılığı için gerekli davranıştır. kız, erkek, orangutan, iguana almış ne fark eder yahu amaç denilen kavram zaten tek bir sebep değil midir özneleri tek başına irdelemek gereksizdir..
üretici ve tüketici döngüsünün devamlılığı için gerekli davranıştır. kız, erkek, orangutan, iguana almış ne fark eder yahu amaç denilen kavram zaten tek bir sebep değil midir özneleri tek başına irdelemek gereksizdir..